Pages

6 Nisan 2011 Çarşamba

Q7 ve çetesi İş Başında



Maç öncesi olumsuzluklar o kadar çok öne çıkmıştı ki, maçtan sanırım
tüm taraftarların bir çekincesi vardı, federasyon tarafından keyfi
şekilde kupa maçında uygulanan seyircisiz oynama cezası, Ferrari ve
Sivok'un yokluğunda stoperde kimin oynayacağının belirsizliği ve en
önemlisi rakip Gaziantep'in ligde ve kupada gösterdiği yüksek
performans, gerçi, Antep'te tıpkı bizim gibi ilk hedef olarak
kendisine Türkiye Kupasını koymuştu ama ligde üst üste aldığı
puanlarla 4.lüğe kadar yükselmişti, bu atmosferde başlamıştı maç,

Aurelio'nun stoperde değerlendirilmesi, açıkça söylemek gerekirse beni
bir hayli tedirgin etmişti ki, Aurelio da oynadığı maçın final
niteliğinde olduğunu tam kavramış olacak ki, hepimizi utandırdı bu
konuda, gerçi ilk 60 dakikada verdiğimiz pozisyonlar var ama
Toraman'ın kendisinin açıklarını kapatmasıyla, çokta sırıtmadı bu
pozisyonda ve tek maçlık üstlendiği bu görevi layıkıyla yerine
getirdiğini söyleyebiliriz,

Maça tutuk başladığımız bir gerçek, seyircisiz oynamanın verdiği
konsantrasyon bozukluğunun da bunda etkisi olduğunu düşünebiliriz
elbette ama ondan öte takımda sezon başından beri oluşan güven
kaybının da hala düzelme sürecinde olduğunu unutmamak gerekir, ilk
yarı boyunca kontrollü oynamaya çalıştık ve kısmen bunu başardık,
Antep'in kontrolünde geçse de ilk yarı, başta Toraman,Necip,Ernst ve
tabii ki Rüştü'nün katkılarıyla bir kaza yaşamadan bu yarıyı atlattık
diyebiliriz ve tabii ki hücumda Quaresma'nın inanılmaz istekli oyununu
da buna eklemek gerekir,

İkinci yarı başladığında, Gaziantep daha cesur bir şekilde üstümüze
gelmeye başlamıştı, ve takımda 2.yarının ilk 10-15 dakikası bir panik
havası hakim oldu, burada da yılların tecrübesi Rüştü adeta yönetime
''ne jübilesi'' mesajını verir gibi tek başına direndi Antep
hücumlarına, ve bence maçın kırılma anı olan Tayfur hoca'nın
Guti-Fernandez değişikliği her şeyi değiştirdi diyebiliriz,
Fernandez'in oyuna girişiyle, orta sahada etkinliğimiz arttı ve oyunun
kontrolü bizim elimize geçti, bu dakikadan sonra Quaresma'nın bireysel
etkinliği de daha çok işimize yaramaya başladı, çünkü artık savunmada
açık verme şansımız minimuma inmişti, ve beklenen oldu, Simao'nun
olağanüstü frikikiyle ilk gole ulaştık, golün de gelmesiyle takımın
özgüveni arttı ve daha da çok hücum düşünmeye başladık, duran top
oraganizasyonunda Fernandez ve Almeida'nın güzel işbirliğiyle farkı da
2ye çıkaran takım, artık kontrollü oyuna dönebilirdi ama artık taşlar
oturmuştu yerine, arada gelişen Antep ataklarında da Rüştü kalesinde
her geçen dakika daha da devleşti ve Antep takımına bugün size gol yok
mesajını verdi, tam bu skor yeterli, yeter ki gol yemeyelim dediğimiz
anda ''Terminatör'' Ernst sahneye çıktı ve güzel bir şutla maçın
yıldızlarından Simao'ya asist yapmış oldu adeta, 3-0lık skor final
için yeterlinin de ötesinde, artık finalde rakibimizi bekliyoruz
diyebiliriz,

Bir de Tayfur hoca'ya değinmek lazım tabii, takımı kendine getirmeyi
başardığını artık rahatlıkla söyleyebiliriz, bakmayın siz Sivas maçını
kaybettiğimize, Sivok atılamasa, o maçta çok rahatlıkla hanemize 3
puan olarak yazılabilirdi, ama önemli olan bu sezonu kupasız
kapatmamaktı ve Tayfur hoca bu yönde dev bir adım attırdı takımına,
kendisine ve ekibini kutlamak gerekir, enkaza dönmek üzere olan bir
takımı kısa zamanda ayağa kaldırdı, bu maç özelinde de yukarda da
yazdığım gibi, maçta hiçbir etkinlik gösteremeyen Kaptan Guti'yi çok
yerinde bir kararla kenara aldı ve her şey takım için mesajını tüm
oyunculara verdi bence,
Bir de fernandez'e değinmek gerekir diye düşünüyorum, Portekiz
çetesinin en parıltısız ismi belki de kendisi ama oynadığı her maçta
hem yönetime hem de bize ''beni bu takıma alın'' mesajını veriyor
oyunuyla, belki bonservisi yüksek görünebilir ( 8milyon euro ) ama
bence kesinlikle takımda tutulması gereken bir oyuncu, umarım yönetim
de bu konuda olumlu düşünüyordur,

Hekem mi? Hakem her zamanki gibiydi, yani berbattı....

Aytac Gokceel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder