Pages

16 Mart 2011 Çarşamba

ŞİMDİ NE OLACAK?


Schuster önerdi, Beşiktaş istedi, yıldızlar geldi. Ancak Schuster'in gidişi, yüklü bir maliyet ve soru işaretleri bıraktı. Kulislerdeki son iddia, ortalığı karıştıracak cinsten: Guti ve Almeida da gitmek istiyor!

Beşiktaş’ta ligde yaşanan hayal kırıklığının ardından dün beklenen fırtına yaşandı, taşlar yerinden oynadı. Kara Kartal’da Alman teknik direktör Bernd Schuster, başarısızlığı kabul etti ve istifasını Başkan Yıldırım Demirören’e iletti. Alman hocanın takımla yollarını ayırmasından sonra, tüm gözler Beşiktaş’ın yıldızlarına çevrildi. Schuster’in aracı olmasıyla birlikte Beşiktaş’a imza atan Guti Hernandez, Ricardo Quaresma, Hugo Almeida ve Simao Sabrosa’nın hem gelecekleri, hem de alacakları ücret, camiada büyük endişeye neden oldu. Takımın başına geçecek yeni hoca kadar, bu isimlerin gelecekleri de merak konusu...

Fernandes de yolcu
Beşiktaş’ta dün bir iddia da kulislere bomba gibi düştü. Üst üste gelen kötü sonuçlar, takımdaki huzursuzluk ve son olarak teknik direktör Schuster’in ayrılmasıyla birlikte Guti Hernandez ve Hugo Almeida’nın da ayrılmak istedikleri öne sürüldü. Ayrıca Valencia’dan kiralanan, ancak beklentileri karşılayamayan Manuel Fernandes’in de İspanya’ya geri döneceği kaydedildi.

Tercih Denizli olmalı
Beşiktaş’ın beklenen hiçbir katkıyı sağlayamayan hocasıyla yollarını hem de tazminat vermeden ayırması kulüp ve Türk futbolu açısından olumlu bir gelişme.

Türk futbol tarihinde hiçbir hocanın sahip olamadığı bir kadroyla çalışan Schuster, gelmiş geçmiş en başarısız hocalardan birisi olsa da, yönetim çağdaş bir yaklaşımla arkasında durmuştu. Tek artısı, tazminat istememesi oldu. Denizli’yle, Beşiktaş’ın ayrılığı iki sevgilinin ayrılığı gibiydi. Mustafa Hoca ‘sağlığım yerinde’ diyorsa, -ki dedi- yönetim direksiyona Denizli’yi geçirmeli. Daum, Schuster, Rijkaard, Aragones örneklerine bakılırsa, eğer Denizli olmayacaksa mutlaka bir Türk teknik adamla yola çıkılmalı, Schuster’in arkasında durulduğu kadar destek olunmalı. Mehmet Özdilek de olur, Ersun Yanal da olur, bir başkası da. Önemli olan Schuster’e sağlanan olanakların, yeni gelecek olana da sunulması...

Hakan Can

Dört gözle bekliyoruz!
Beşiktaş’ın ikinci yarı başındaki 17’de 17 hesabı gibi... Olmadı 17’de 16, olmadı 17’de 15, olmazsa 17’de 14... Umutsuzluğa doğru giden, azalan sayı dizisi... Yıldırım Demirören yönetimindeki, teknik direktör sirkülasyonu da aynı şekilde devam ediyor. Vicente Del Bosque olmadı, Rıza Çalımbay... Çalımbay olmadı, Jean Tigana... Tigana olmadı, Ertuğrul Sağlam... Sağlam olmadı, Mustafa Denizli... Denizli de olmadı, Bernd Schuster... Sonunda o da olmadı...

Peki ne zaman olacak? Bu yönetim anlayışıyla pek olacak gibi gözükmüyor. Çünkü kısa zamanda çok şey isteniyor, bir şeyler inşa etmek değil de popüler politikalarla gündelik işler peşinde koşuluyor. Son örnekte olduğu gibi bazen de kimyaya uymayacak yanlış isimler getiriliyor. Ama yine de dört gözle bekliyoruz...

Kaan Bora

Komşum Schuster...
Bu filmi görmüştük. Daha doğrusu alıştık biz artık. Acaba şimdi sıra kimde? Daha doğrusu hep gidenler mi haksız... Defalarca yazdım, üçüncü mektubu bırakma sırası gelmiştir. Schuster gitti. Gidenin arkasından konuşulmaz. Oflu hocanın dediği gibi, “Bugün mübarek cuma. Cennette mi gider, cehenneme mi bu icraatı yapanlar? Ama yarın, neler olur bilmem...” Gidiş sırası kimde, onu Allah bilir. Ama bildiğim bir şey var. Beşiktaş Yönetimi, tamamen iflas etmiştir, bitmiştir. Allah, Tayfur Havutçu’nun yardımcısı olsun. Şu anda yapılacak en iyi seçim Tayfur...

Fakat Tayfur’u rahat bırakırlarsa. Biz soyunma odası basmanın âlâsını yaparız diyen yönetim, eğer o soyunma odasına girmezse, Tayfur Havutçu rahat eder. Yok, Beşiktaş soyunma odasından çıkmazlarsa, yeni bir felaket daha olur diye düşünüyorum.

Yemen Ekşioğlu

- FANATİK -

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder