Pages

21 Mart 2011 Pazartesi

19.03 !!!

19.03 ! tarihinin, bu taraftar için ne kadar önem ve anlam taşıdığını sanırım tüm dünya çok iyi biliyor. Şansız bir sezonun içinde bu günü yaşamakla! Çifte kupa aldığımız sezonda bu günü yaşamak arasında hiçbir His farkının olmamasına herhalde tüm lugatlarda Beşiktaş’lılık deniyor. En sonuna kadar destek diye kendimize söz verdiğimiz Schuster’in takımdan kendi isteğiyle ayrılmasının ardından takımın başına Efsane kaptanlarımızdan Tayfur’u getirdi yönetim. Gidenler, gelenler, haklılar, haksızlar diye ayırmanın çok manasının olmadığı bir dönem bu. İşte bu manasız dönemde çok manalı bir günde ligin kalbur üstü ve iyi takımlarından biri olan Kayseri ile Mabed’de oynamak, durum lehinize olursa harika olur, aksi bir sonuçta içinden çıkılmaz bir girdap olabilirdi. Neyse ki bu defa meşin bizi çok sevdi. Oyuna son dönemlerin modası olmuş şekilde tutuk başlayan takım golü yedikten sonra kendine gelme sinyalleri verdi. Ancak Özgener’in çocukları yine İnönü’nün sinirini zıplatmak için programlanmış piyon gibi işlerini çok iyi yaptılar. Simao’ya arkadan atılan tekmeyi sahada görmeyen Özkahya! ile ekrandan gözümüzün içine baka baka topa müdahele diyen Markus’un! aslında kimin çocukları olduklarını daha net anladık. İlk yarı bu sinir harbiyle bitti. İkinci yarı başladığında, bedeni sahada ama ruhu Sao Paolo’da uzun bir tatile çıkmış olan Bobo’nun yerine Almeida hamlesinin geleceğini düşünmüştüm. Tayfur hoca bu düşünceyi 59 dakika’da uyguladı. Almeida ilk topla buluşmasında tek vuruşla topu ağlara gönderdiğinde aslında başlayacak olan Bombardıman’ın sinyali verilir gibiydi. Toplu topsuz süratli koşularıyla, güçlü fiziği, kafa hakimiyeti ve en önemlisi hücum presi ile Almeida bu takımın forvetidir. Ardından elde edilen moralle önce Simao’nun ortasında Ernst’in kafası, sonrasında Q7’nin trivelası Kayseri üzerine yağdı. Kayseri yaralanmış ve düşmüştü ki devreye yine Özgener’in çocukları girdi. Beşiktaş’ın yarın adım ofsaytlarını gören çocuklar 1 metre ofsaytı kaçırınca pozisyonun devamında penaltı ve gol geldi. Sonrasında kontralarla etkili olan takım Q7’nin Almeida’ya ikinci ikramı sonrası skoru 4’leyerek çok gereken, belkide en anlamlı günde, en anlamlı galibiyeti aldı. Tayfur hoca ve futbolcular ikinci yarıda oynadıkları oyunla bu topraklarda bükemeyeceği bilek olmadığını iyi analiz eder, bu oyunu 70 dakikaya çıkarırlarsa çok aydınlık günlerin haberlerini şimdiden verebiliriz. Yolları açık olsun. Demirören Başkan’ın Faşist ve Diktatör olarak adlandırdığı Özgener ve çocukları! cumartesi atılan füzelerin onlara sadece bir uyarı ateşi olduğunu iyi bilsinler.

Son sözüm
132 > 131,76
‘Dayan Japonya! Dayan Libya’


Murat Dinçer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder